Preview only show first 10 pages with watermark. For full document please download

7-9 Aralık 2005, I. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, (tebliğ 1 ) Tsbd,odtü, Ankara

7-9 Aralık 2005, I. Ulusal Sosyal Bilimler Kogresi, (Tebliğ 1 ) TSBD,ODTÜ, Akara SINIR KİML İĞİ; SINIRLAR VE EGEMENLİK Çocukke, Türkiye'i haritası ı çizme yarışmalar ı yapardı k. Öce kopyalayarak sora

   EMBED

  • Rating

  • Date

    May 2018
  • Size

    144.4KB
  • Views

    8,879
  • Categories


Share

Transcript

7-9 Aralık 2005, I. Ulusal Sosyal Bilimler Kogresi, (Tebliğ 1 ) TSBD,ODTÜ, Akara SINIR KİML İĞİ; SINIRLAR VE EGEMENLİK Çocukke, Türkiye'i haritası ı çizme yarışmalar ı yapardı k. Öce kopyalayarak sora bakarak çizerdik. Sora öğretmeimiz, haritay ı tersie cevirip, kapatır ve çizmemizi isterdi. Şimdi bile, elimle hayali bir çizgiyi kıvırı p çekerek ülkemi sıırları ı ezberde çizebilirim. Şöyle Atalya'ya doğru bir göbek sarkı t, İskederu'u sivri çıkıtısı ı idirip orada hı zla Hakkari döemecie geç... Geçliğimde, bağımsızlığı ı savaşarak alm ış ola ülkeleri kedi sıırları ı çizme kararı ı kedilerii verdiğii; sömürgeleştirilmi ş ülkeleri bu durumları ı e iyi oları sıırlarıa bakarak alayabileceğimizi kouşurduk. Zira o ülkeleri sıırları kedi beşeri durumlar ı dikkate alımada, sömürgecileri masaları da, cetvelle çizilmi ş sıırlard ı. Ulus olmaı e öemli göstergesi bir ulusu kedi sıırlarıı kedisii çizebilmesi başarısıyd ı. Ortadoğu'u ve Afrika ı haritaları a baktığımda, ortada ikiye ayrılm ış evler, isalar, hayatlar görürdüm. Bu isaları kedi hayatlarıa dair e öemli karar ı, yai ereyi yurt tutacaklarıa dair kararı verememi ş olmalar ı çok acıyd ı. Oysa biz, bu karar ı kedimiz, kedimiz içi vermiştik, biz bağımsızdık. Sıırlarımız ı bir kez kedimiz çizdikte sora, bir daha asla değiştirmemi ş, e kimsei toprağıa göz dikmi ş e de kimseye bir kar ış toprak vermiştik. Böyle bakıca sıır, açıla ya da kapatıla bir şey, ayıra ve ayr ı tuta somut bir çizgiydi. Böylece de sıırlar, iki farkl ı ucu karşılıkl ı geldiğ i, bir ulusu, kültürü, halk ı tamamiyle farkl ı bir diğer ulus, kültür ya da halkta ayı rmaya yaraya birer kırılma oktalarıyd ı. Düya siyasi haritas ı, birbirlerie teyellemi ş her biri ayrı rekte kumaşları bitiştirilme oktaları ı gösteriyordu. Yei döemde, küreseli çağıda sıı rlar yeide gözde koular oldular. Bir yada sava ş, açlık, kıtlık veya yoksulluk yüzüde yurtlukları ı terkederek, sıırları zorlaya, aşa, geri göderile o, yüz bilerce göçme; diğer yada uluslarası burjuvazii ulusal sıırları artık bittiği, sıırları kaldırılmas ı zamaıı geldiğ i iddialar ı bu yei döemi sıır alayışıa damgası ı vuruyor. Sıı r bir kez daha vata, yurtluk ve vatada şı belirleye bir simge olarak öümüzde. Bu kez, geçmiş te ulus-devletleri sıırlar ı çizilirke beşeri ilişkileri dikkate alımad ığı ; aksie 1 Bu meti 9.Ulusal Sosyal Bilimler Kogresi de sumak ve tartışmak içi hazırlamıştır, bu haliyle basılmas ı, izisiz atıf yapılmas ı veya çoğaltılmasıa izim yoktur. isaları, aşiretleri, toplulukları ve köyleri umursamazca ikiye bölüdüğ ü ve bu meselei acil halli içi tüm beşeri ilişkileri küreseli birleştirici ışığı da yeide örgütlemesi gerektiği söyleiyor. Bu yei döem, bütü vata parçaları ı kabul edilemez , gayri isai , yıkılmas ı gereke sıırlarla çevrili kara parçalar ı olarak ila ediyor. Beri yada da küreseli sıırlar ı alabildiğie vurgulaı yor ve zihilerimize yerleştirilmeye çalışılıyor. ÇALIŞMANIN SINIRLARI: SINIR HAKKINDA KONUŞTUĞUMUZDA ASLINDA NEYİ KONUŞURUZ? Bu çalışma, sııra dair baz ı örek olaylar aracılığıyla, sıırı sosyolojik içeriğii vatadaşlık coğrafyas ı kavram ı çerçeveside tartışmay ı hedefliyor. Eliizdeki bu makale, Suriye, Irak ve İra sıırıda üç kapı da (Nusaybi, Habur ve Gürbulak) be ş ilçede ( İdil, Cizre, Silopi, Nusaybi ve Doğubayazı t) ve 23 köyde gerçekleştirile ve verilerii derlemesi iki yıl ı aş a (Temmuz 2001 ve Ocak 2004 arasıda) bir ala çalışmasıa dayamaktadır. Bu çalış mada hareketle bu suum, sıır ve vatadaşlık coğrafyası ı kou alacak ve üç örek olay üzeride sıır kimliğ i ve vatadaşlık süreci tartışılacaktır. Bu suumu arac ı kavram ı sıır olacaktır. Böylece, vatadaşlık ve oluş ma biçimleri üzerie bir kaç söz söylerke siyaset veya siyaset sosyolojisie fazlaca girmeksizi; politik coğrafyaı ve kimlik kuramlarıı baz ı kavramlar ı içide hareket edebilme şası ı bulacağı m. Böyle yaparak belki, şimdilerde pek sexy bir ele alma biçimi ola, vatadaşlığı bütü icelemelerii siyaset felsefesie orada da çoğulukla siyasete bağ lama ve bu edele baze özcü açıklamalara düşme hatasıda da kurtulabileceğimi umuyorum. Acak elbette, siyaset felsefesii ve siyaset sosyolojisii de birtakı m kavram ve açıklamaları ı kullaarak ilerlemeye çalışacağım. Öreğ i Geller i ulusacılıklar çağıa dair itelemeleri, ulus ve devleti birlikte düş üülmesi gerektiğ ie dair temelledirmeleri ya da Hobsbaw veya A.Smith i ulusu kuruluşua dair temelledirmelerie de uzak kalmayacağım 2. Acak burada daha çok, hem ulusal hem de ulusları aralarıdaki kültürel sıırları pek de keski olmadığıı 3 ; 2 SMITH, A.,D., (2002) Ulusları Etik Kökei, Dost Yay., Akara; GELLNER, E., (1983) Natios ad Natioalism, Blackwell Publ. Oxford; HOBSBAWN, E.J., (1993) 1780 de Güümüze Milletler ve Milliyetçilik; Program, Mit, Gerçeklik, Ayrıt ı Yay., İstabul. 3 Barth ı da birikim olarak dikkate almamız gerekiyor. Bkz BARTH, F., (2001) (der.) Etik Gruplar ve Sıırlar ı, Bağlam Yay. İstabul. 2 dahas ı da keski de olmas ı gerekmediğii 4 ; bu sıı rdaki hallerle içerdeki vatadaşlıkları oluşma biçimlerii dikkatle icelersek; yurttaşlığa dair tartış malarda öemli veriler elde edebileceğimizi savuuyorum. Bu tartışmay ı da; sıırı bir yer 5 olmasıda hareketle vatadaşlık coğrafyas ı kavramları 6 ve kimlik tartışmaları 7 üzeride yürütmeye iyetliyim. Bu kısımlarda kullaacağım e karmaşık argüma; sıırı bir yer mi, vataı kedisi mi yoksa bir meka m ı olduğua dair süregide tartışmadı r. Böyece tarih ve coğrafyaı çeşitli alamladırmalarıda başlayıp; coğrafyaı mekaa yai vataa tarihi de zamaa döüşmesii orada da postmoderitei meka ı yer e, zama ı da hı z a idirgeyerek alatmasıa kadar geçe bir dizi tartışmay ı hızla geçiştirebileceğiz. Sıırlar, hem devletleri uçlar ı olarak hem de ulusu ve topraklarıı 8 başlagıç ve biti ş yerleri olarak kodlaırlar. Vila, Tarih, e iyi sıırda gözleebilir diyor. Vila ı zama-meka alay ışı, zamaı diamik olduğu, mekaı ise statik olduğu alayışıa dayalıdır. Oa göre zama geçmektedir ama meka yai sıı r kalıcıdır. Mustafa Kemal ise Hatt ı müdafaa yoktur, sath ı müdafaa vardır, o satı h bütü vatadır derke; vataı coğrafyası ı tarihiyle birlikte sabit olarak çizmei öemie değiiyordu. Mustafa Kemal içi, zama değ il meka öemlidir ve zama e olursa olsu mekaa gereke öem verilmek zorudadı r. Türkiye Cumhuriyeti i sıırlarıı serüveie kısaca bir göz attığımızda; 1950 leri takibe, sathı müdafaaı yerii hatt ı müdafaa alayışıı aldığı ı görürüz 9. Hatta, küreselleş me çağıda sıırı kedisii müdafaas ı, sıırı alamıı (vataı) müdafaası da daha öemli hale gelmiştir. 4 HAHN, Chris & HAHN, İ ldiko-beller, (1998) Markets., Morality ad Moderity i the North-East Turkey, i Border Idetities: Natio ad State at Iteratioal Frotiers, (eds.) T.M. Wilso & H.Doa, Cambridge Uiversity Press, Lodo, s: PAAS İ, Assi (1999) Boudaries as Social Practice ad Discourse: Russia-Fiish Border, Regioal Studies, 33 (7) : BOYARİN, J., (1994), Space, Time ad Politics of Memory, i J.Boyari (ed.) Memory, The Politics of Timespace, Ui. of Miesota Pres, Mieapolis. Remappig 7 SMITH, Philip, 205) Kültürel Kuram, Babil yay., İstabul. 8 VİLA, Pablo (2003), Processes of Idetificatio o the U.S.-Mexico Border, The Social Sciece Joural,volume 40, Issue 4, s Sıırı iktisadi atropolojisi, siyasi tarihi ve ideolojisiyle ilgili olarak bkz. ÖZGEN, H.N., (2003) Toplumsal Hafızaı Hatırlama ve Uutma Biçimleri; Va-Özalp ve 33 Kurşu Olayı, Tüstav Yay., İstabul; ÖZGEN, H.N., (2004) Yolumuzu Üzeri: Doğubayazı t , Doğubayazı t'ta Tarih, Kültür, Saat, Çekül Vakf ı, İstabul, s: ; ÖZGEN, H.N., (2005a) Suriye ve Irak Sıırlarıda İ ki Kasaba: Sıırı İktisadi Atropolojisi, (içide), Geleekte Geleceğ e Atropoloji, (der.) B. Kümbetoğlu ve H.Birkala-Gedik, Epsilo Yay., İstabul, s: ZAMAN -COĞRAFYA VE VATANDAŞLIK COĞRAFYASI Kat' ı geliştirdiği fiziki coğrafyaya kar şı Frasız ekolüü beş eri/iktisadi coğrafya alay ışı, Türkiye coğrafya disipliie ve eğ itimide de etkilidir. Acak hem geçmişi coğrafya/tarih ikilemi tartışmalarıa hem de ş imdii meka/zama ikilemie yoğulaşm ış ola tartışmalarıa damga vura, öemli bir varsayım ortaklığı vardır: Bua göre tarih (zama) ilerleye, geçe, değişe, hareket ede; coğ rafya ise (meka-yer) kalıc ı, ölü, durgu ve sabittir. Öreği Kat kedi coğrafya alayışı da tarih ile coğrafyay ı karşılıkl ı yerleştiriyor. Harvey ise, meka ve zamaı sıkışmasıa verdiğ i örekte, buda böyle zama ve coğrafyay ı (space-meka) karşılıkl ı koumladırmamız gerektiğ ii söylüyor. Her ikiside de sabit usur yer dir (place). Böylece, öreği hafızayı izlerke zama içide değiş me biçimleri üzeride duruluyor. Ya da tersie, zama, ou içideki değişmeleri daha kolay yorumlayabileceğimiz bir değiş me ziciri suuyor. Boyari, Foucault'u izleyerek, bu değişe zama algısıı; zama ı kroik göre ya da görmeye hatta zama ı aakroik olarak ala tüm alayış larda ortak 10 olduğuu belirtiyor. Zamaı böyle yaşaya, diyalektik, zegilik dolu olması a yol aça durum, Oa göre, 19. yy. ı ikici yarısıdaki haritalama ve böylece de düyay ı, yai yeri sabitlemekte ileri gelmektedir. 11 Bu yolla yaratı la devlet kimlikleri, büyük orada, geçici kökelerle birlikte mekasal sıırları tahayyülüe dayamaktadı r. Acak diyor Boyari, yei zamada oluşa ve bir devleti diğeride ayıra bu ayrımlar çok kat ı değ ildir ve Devlet'i 12 geçmi ş meka üzerie haritaladığı ı söyleyebiliriz. Boyari bu görüş ü devam ettirerek; öreği, çeşitli sömürge ülkeleri öce mekasal olarak sabitlediğ ii sora zamalarıı belirlediğ ii gösterir. Literatürde, mekadaki bu sabitlemeleri mutlak olarak alıdığı ı, tartışılmadığı ı, buu da evresel bir zama dizii varsayımıyla yürütüldüğüü; bu kroolojik 'kediliğide' ilerleme alayışıı hayatlar ı alatamadığı ı gösterir. Öyle ki, sadece zamadaşlı k veya gerideki bir zamada yaşaa hayatları 'kediliğide' ak ışı üzerie kuruludur. Boyari, mekaı hareketii mekaı hafızasıyla alaşılabileceğ ii, hatta mekaı politik bir hafızasıı yapılması ı öeriyor. Boyari, politik hafızaı çeş itledirilmesi içi, Halbwach' ı ortak hafızaı farkl ı gruplaşmalar içideki isalar tarafıda değiş ik 10 BOYARİN, J., (1994), age, s: BOYARİN, (1994), age, s: 9; Burada düya kavram ı toprak, kara, yurtlukla eşalamlı kullaılmaktadır. 12 BOYARİN, (1994), age, s: 16. 4 olarak oluşturulması ı alata çalışması ı örek veriyor. Oa göre, geçmiş i deeyimlemesi ve açıklamas ı ile şimdilik bilici arasıda potasiyel bir yaratıcı ilişkii varlığıa güvemeliyiz. Gerçekte Boyari'i izlediği düşüce zicirii dikkate almal ı ; pozitivistik bir birörekleştirmede ve mutlak görecelikte dikkatle kaçımalıyız. Mekaik fiziğ i koumu belli ola cismi hızıı da belli olaca ğı öermesie dayal ı bir pozitif bilgi üzerie bu yer'i mutlaklaştıra ve sadece hızla ilgilee bir pozitivizmi artı k terketmeliyiz. Toplumlar, mekalar sabit, yai bir kez milli coğrafyalar ı çizilmi ş; hı z oku belirli yöde ama hızlarıı farklılığıda dolay ı göreliliğe hak kazam ış sosyal yapılar değildir. Buraya kadar alıyoruz. Hatta ötesii de: Toplumlar ı birörekleye her tür ortodoksiyi de araştırma yötemlerimiz arasıda kullamayacağı z. Ama eyi kullaacağız? Bir yapıy ı hem zamada hem mekada hareket ederke ası l yakalayacağız? Hagi araçla? Ay ı yapıı farkl ı gruplarca farkl ı hatırlamasıa eş it öemle yaklaşılmas ı öermesi de, iktidar mekaizmalarıı çözümleebilmeside zorluklar yaratmaz m ı? Bejami, tarihi asıl okuyacağımız tartışırke, 'tarihi havı ı tersie taramak' 13 bezetmesiyle; tarihsel materyalist alayışı çok öemli bir farkıa dikkat çekiyor.. Mekala zamaı, e olağa, e sı rada, e durgu görüe ada bile süerek zamaı tümüü kapladığı ı, şimdii içie geçmişi asıl doluştuğuu ve ş imdiyi bulmaı yoluu geçmi ş şimdiye dalmak olduğ uu gösteriyor. Yie de tarihe dair bir soru sormalıyız. Mekala ilgili kaygılarımız ı hafiflettikte sora dahi, tarihe dair bir soru sormalıyız. Tarihi yapmaı özesii sormalıyız, zira bütü bu tartış malar öze meselesii gözde kaçırmamız içi yeterli değildir: Soru şu olmal ı : Buu yapa edir? Öyleyse sıırı mekasal olarak südüğü ve zamaı buu sürüklediğ i alara bakmak lazım. Sıırı iktisadi politik döüşümleri; güçler çatışmalarıı hagi döemlerde asıl gerilimleri taşıdığı ı ve buu yerel ulusal ve uluslarası boyutlardaki döüştürme gücüü verir. Dahas ı, mekaı zama içideki gerçek değerii alatabilir. O takdirde, yai meka ı sabit bir malzeme olarak almazsak; o takdirde Türkiye'i cumhuriyet, devlet ve demokrasi olarak kurulu ş süreçleride sıırı hagi yer'ii hagi döüşümleri gerçekleştirdiğii bilebiliriz. Dolayısı yla öreği, Kürdista' ı-boyari'i ABD içi verdiği öreğe bezer olarak- bir coğ rafya 13 BENJAMİN, W., (2001), Tarih Kavram ı Üzerie , So Bakışta Aşk, ( der. N.Gürbilek) Metis Yay., İstabul, s: olmada çok öce, uluslaras ı bir kimlik olarak, bir pasaport olarak mevcut olduğ uu söyleyebiliriz. Mekaları seçimideki ikici zorluk; mekaları kaplad ığı metaforlarları çeşitliliği ve değişkeli ğidir. Girişler, çıkış lar, yasaklamalar ve zorlamaya veya serbestiye uygu yerler, yerleri adlar ı ve bu adları içerdiği öem; ş imdiki döemleri çok daha eskisie gide metaforik alamlarla kapalıdır ı. Suriye, Irak ve İra sıırıda icelee mekaları ortak özelliği, buraları etik birer havuz olarak da azılıklar ı barıdırmas ı ama daha öemlisi, bu etik grupları baz ı parçalarıı karşıda da yer alabilmeleridir. Öreği baz ı Arap ve Kürt kabileleri Suriye sıırı da içerde devamlarıı olmas ı ya da İra sıırıda karşıyla akrabalı k düzeyii de içere ilişkiler gibi. Acak yie de etisitei kar şı tarafla bu beraberliği, her sıırda ayı öemde olmad ığı gibi, karşıyla ilişkili olarak akrabalı klara verile öem de zama içide değişebilmektedir. Suriye sıırıdaki akrabalık bağlar ı içi, Kürtleri zama 14 içide kar şı tarafa verdikleri öem ve alamlarıdaki değişmeler gibi. Ya da baze, sıırı baz ı parçalarıda, bir etik grubu akraba saydıklar ı veya akrabalar ı, diğer bir etik havuzu içide yüzer parçalar olarak karşı da buluabilir. 15 Mardi'de Mahalmiler ve Va'da Kuresilerde olduğu gibi. Hosevar, 1993 ve 1996'da Sloveya ile Crotia arasıda yei çizilmi ş sıı ra bakarke şular ı söylüyor: (Sıır) Bir yada sıır isalarıı kimlik imgesi ve ulus devletçiliği tarafıda belirlimi ş aidiyet kategorilerii yasal ve ideolojik olarak taımlad ığı, ulusal bağlılık vb. kategorik ve kesileşmi ş kavramlarda alamsal olarak sapmalara izi verir. Öte yada da devlet rasyoalizmi katıda belirlemiş ola gerekirci ulusal kimliği imajlar ı da, sıırdakilere gülük hayatları da kedi 16 kimlik repertuvarlarıı gerçekte mauplasyou içi öemli bir kayak yaratır Öyleyse, sıırı göstergelerii özcü bir biçimde ulusu oluş um tarihi olmadığı ı belirtmeliyiz. Sıır, vatada ş olmaı, ulusuu ve vataıı tarifii yapabilmei; ay ı zamada yerel, ulusal ve küresel güçleri pazarlıklarıı da 17 öemli ipuçları ı kedi şifreleri (ecodig) aracılığıyla verir. 14 Suriye sıırıdaki akrabalık ilişkilerii Cumhuriyet i çeşitli döemlerde değiş mesie örek olarak bkz. ÖZGEN, H.N. (2005a), age. 15 Bkz. ÖZGEN, H.N., (2003) age. 16 HOSEVAR, Duska, K., (2003) We Were as Oe: Local ad Natioal Narrative of a Border Regime Betwee Sloveia ad Crotia , Europea Studies, 19, s: Stuart HALL u Ecodig/Decodig tartışmas ı içi bkz.smith, P., (2005) age, s: Böylece metaforlar ı izleyerek, zama içide karşıyla iliş kii öemii, bu öemi alamıı ve öeme yapıla vurgulara ulaşmak, metaforlar ı çözümleyerek kimliği imajları ı izlemek, alamak ve böylece aahtar olabilecek yerleri seçebilmek mümkü olmuştur. Verileri toplaaca ğı yerleri seçimide birici zorluk ekoomi politiğ i içie, metafora verile öemi katmak olmuştu. İkici zorluk; çok fazla metaforu yer aldığı bir zemii daha somut olarak sıamas ı içi, hagi materyali, hagi somut veriyi bu metaforlar ı degelemek içi kullaacağımıza karar vermekti. Öreği kadı, mayı, da ğ, su gibi terimler daima sosuz sayıda metaforu içeriyordu ve ay ı zamada bular kedilerie ait somut halleri de barıdırıyorlard ı. Etisite, mezhepler, cisiyet kalıplar ı ve ay ı zamada ekoomik eşitsizlikler de sosuz sayı da metaforla kaplamışt ı. Bu göstergeleri arkası ı asıl okuyacaktı k? Soja, bu simgeleri birer havuz, birer ara meka olarak ele alıması ı öeriyor, bu havuzu dışlam ış ve alta düşürülmü ş grupları iç seslerii toplad ığı havuzlardır 18. Bhabba bu üçücü ala bir 19 melez ala olarak, bu havuzu ötesi'i besleyeceğii düşüüyor. Bu 'ötesi', egeme tarih kavramsallaştırmasıa kar şı çık ışı besleyebilecek, geçmi ş ve geleceği ay ı ada varolabileceği yerler olarak, yöümüzü şaşırta yerler olarak ele alımalıdı r. Her iki düşüür de, bu havuzu içie dahil edilecek ola metaforları oluşumua iliş ki çok az şey söylemekteydiler. Ötesi havuzu oluş tukta sora buu bir alt ses olarak 20 okumasıa dair uyarılar; bu havuzu hagi süreçlerle oluştuğuu bildirmiyordu. Böylece, sıırlar, girişler ve çıkışlar; birer serbestlik kaallar ı, zorlam ış geçiş oktalar ı ve üstüe de tarihi misyolarıyla alamaya çalışmaya devam edildi. Yukarıda sayılaları tümü; sıırı bir iktisadi politik ala olarak, herş eyde öce çerçevelediği devletle siyasi ve egemelik ilişkisi içide olduğ uu bildimektedir. İktidar alalar ı ve sembolleri ola devlet sıırlar ı, ait olduklar ı devletleri siyasetii ve kurumları ı etkileye değiş ikliklere aya tutmakta; ulusal kimlik, egemelik ve vatadaşlık taımlamalarıdaki değişim ve döüşümlere de işaret edip, olar ı temsil etmektedirler 21. Küreselleşmei etkisii de bu sitematiğ e dahil etmeliyiz. Bu etki uluslarasılık, ulusallık ve yerellik ve etisite zemileri sııra dair tartışmaları yer ii 18 SOJA, Edward W. (1996), Thirdspacee, Blackwell Publ. Lodo. 19 BHABBA, Homi, (1994) The Locatio of Culture, Routledge, Lodo. 20 SPIVAK, C.G., (1988) Ca the Subalter Speak? , (içide) Marxism ad the Iterpretatio of Culture, (der.) C. Nelso & L.Grossberg, Uiversity of Illiois Press. 21 WILSON, T.M &. DONNAN, H., (1998), Natio, State ad Idetitiy at Natioal Borders, i Border Idetities: Natio ad State at Iteratioal Frotiers, (eds.) T.M. Wilso & H.Doa, Cambridge Uiversity Press, Lodo., s:16. 7 de belirlemektedir. Dolayısı yla kimlik ve etik kimlik, diaspora ve madu (subalter) gibi yei tartışmalar, sıırlar ve uçlar tartışmalarıı yei kavramlarıdı r ve yei tartışma zemilerii de oluşturuyorlar. OLAY SUNUMU 1: ALAKAMI Ş: ETNİSİTE VE AĞALIK Bu kısımda, mülkiyet, etisite ve ideolojii hagi kalıplarıı geleekle şekillediğii ve bu geleeksel kalıpları kapitalizmi asıl bir pazarlık arac ı olarak kullaabildiğii, bu döüşümü sıırla iliş kisii de ihmal etmeksizi, bir olay suumuyla tartışmaya çalışacağı m: Alakam ış (Katliam ı) de İdil de çalışırke, çatışma odaklarıda birisi olarak, sıı r köyleride birisideki, Alakam ış taki, bir ka davası da bahsettiler So ölüm te olmuştu ve öle Osma Ağa ı abisii oğ lu Avdo idi. Soru, ka davasıa döüşmü ş bir mülkiyet soruu gibi duruyordu. E azı da biraz kouşuluca, arkasıda arazi paylaşılma soruu beliriyordu. Osma Ağ a, bölgei e öemli korucu başları da birisiydi ve görüür zamadaki hikayeside, ailesiyle beraber eskide öemli bir köy ola ama şimdi bo ş ola Babet e çekilmi ş olduğ uu biliyordum. Osma Ağa ı köyüdeki görüşmelerimizde, ailesii bir Arap aş iretie mesubiyeti ortaya çıkt ı. Öce Arabia aşireti sora Tay larda oldukları ı belirttiler. 23 Kedi sülalelerii Sulta Reşat la beraber gele 3 kardeşte oluştuğ uu, öce Dargeçit e, sora eski Alakam ış köyüe geldiklerii alattı lar. Özetle söylemek gerekirse buradaki aşiret yapısıda akrabalı k sistemleri kastediliyordu ve Osma Ağa ı ailesi de bir familya ve ağ a ailesiydi. Verimli ova arazileride çiftçilik yapa köylüler, 1/10 Bey hakk ı ı ödüyorlard ı. Görüe o ki, Alakam ış ve mezrası da hem ahali köylüsü hem ağaı mülkiyetii işleyeler hem de ağaı familyas ı ve kabilesi birlikteydiler. Buu yaısıra, yerleşik halklard ı ve çiftçilikle uğraş a köylülerdi; bed mesubiyeti olarak hepsi Haverki ydi. 24 Arabia da Hamikalar da Haverkiydiler. 22 ÖZGEN, H. Neşe, (1999), Yereli Otoritesi, Merkezi Demokrasisi: Şırak/ İdil'de Kalkı ma Projesi Öerisi , Sosyolojik Araştı rmalar Dergisi, Yörede, tüm Arap kökelileri ay ı soyda saymamak geriktiğ ii Katip Çelebi de belirtiyor. Va Bruiesse, Evliya Çelebi Seyahatamesie otlar düşerke, Arapça kouşalar arası da ilk Müslüma fatihleri torular ı oldukları ı iddia ede kesimler ile Katip Çelebi i bahsettiğ i Muhallemi aşireti (Miyafarikiri i güeyide, Beşiri yakıları