Preview only show first 10 pages with watermark. For full document please download

Modern Tedavi çağında Bağ Dokusu Hastalıkları Ile Ilişkili Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon

Modern Tedavi Çağında Bağ Dokusu Hastalıkları ile ilişkili Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon Robin Condliffe 1,2, David G. Kiely 1, Andrew J. Peacock 3, Paul A. Corris 4,5, J. Simon R. Gibbs 6, Florenc

   EMBED

  • Rating

  • Date

    May 2018
  • Size

    932.8KB
  • Views

    4,066
  • Categories


Share

Transcript

Modern Tedavi Çağında Bağ Dokusu Hastalıkları ile ilişkili Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon Robin Condliffe 1,2, David G. Kiely 1, Andrew J. Peacock 3, Paul A. Corris 4,5, J. Simon R. Gibbs 6, Florenc Vrapi 7, Clare Das 7, Charlie A. Elliot 1, Martin Johnson 3, Julia DeSoyza 4, Chantal Torpy 6, Kim Goldsmith 2, Denise Hodgkins 2, Rodney J. Hughes 2, Joanna Pepke-Zaba 2, and J. Gerry Coghlan 7 1 Pulmonary Vascular Disease Unit, Royal Hallamshire Hospital, Sheffield; 2 Pulmonary Vascular Disease Unit, Papworth Hospital, Cambridge; 3 Scottish Pulmonary Vascular Disease Unit, Western Infirmary, Glasgow; 4 Northern Vascular Unit, Freeman Hospital, Newcastle-upon-Tyne; 5 Institute of Cellular Medicine, Newcastle University, Newcastle-upon-Tyne; 6 Department of Cardiology, Hammersmith Hospital, London; and 7 Department of Cardiology, Royal Free Hospital, London, United Kingdom Gerekçe: Bağ dokusu hastalıklarıyla ilişkili pulmoner arteriyel hipertansiyon (BDH-PAH) tarihsel olarak kötü bir prognoza sahiptir; sistemik skleroza bağlı pulmoner arteriyel hipertansiyonu (SSc-PAH) olan hastaların %45 inde sağkalım oranı 1 yıldır. Ancak, artık daha fazla tedavi olanakları gündeme gelmektedir. Amaç: U.K. pulmoner hipertansiyon servisinde BDH-PAH tanısı almış bütün hastaların sağkalımlarını ve özelliklerini araştırmak. Yöntem: Ocak 2001 ve Haziran 2006 arasında ardışık olarak BAH- PAH tanısı almış olan bütün insidan olguların ulusal sisteme kaydedilmesi. Ölçümler ve Ana Sonuçlar: BDH-PAH ı olan hastalara (429; %73 ü SSc-PAH) kateter yöntemi ile tanı kondu. İzole SSc-PAH hastalarında bir yıllık ve üç yıllık sağkalım oranları %78 ve %47 idi. Solunum sistemi hastalığı ile ilişkili SSc-PAH hastası olanlarda sağkalım daha kötü iken (3 yıllık sağkalım %28; p=0,005) egzersizin tetiklediği SSc- PAH hastaları arasında sağkalım çok iyiydi (3 yıllık sağkalım %86; p= 0,001). Yaş, cinsiyet, mikst venöz oksijen satürasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü fonksiyonel sınıflandırması, izole SSc-PAH hastalarında sağkalımın bağımsız prediktörleriydi. Fonksiyonel sınıflamada I ve II sınıflarda yer alan, egzersizin tetiklediği SSc-PAH hastalarının %19 u ve izole SSc-PAH hastalarının %39 unda hastalığın progresyon gösterdiğine ilişkin kanıtlar mevcuttu. Tanı konulmuş SSc-PAH prevalansı bir milyonda 2,93 idi. Sistemik Lupus Eritematozus ile ilişkili pulmoner arteriyel hipertansiyonu (SLE-PAH) olan hastaların %75 i bulan üç yıllık sağkalım oranı, SSc-PAH hastalarınınkinden anlamlı derecede daha iyiydi (p=0,01). Sonuçlar: SSc-PAH hastalarının sağkalımları modern tedavi çağında historik serilere göre daha iyidir. Hafif bir fonksiyonel bozukluğu olan ya da egzersizin tetiklediği SSc-PAH ı olan hastaların önemli bir bölümünde hastalığın progresyonuna ilişkin kanıtlar bulunmaktadır. Solunum sistemi hastalığıyla ilişkili pulmoner hipertansiyonu olan hastaların sağkalımları daha düşüktür. SLE-PAH, SSc-PAH tan daha iyi bir prognoza sahiptir. Anahtar kelimeler: Pulmoner hipertansiyon; bağ dokusu hastalığı; sistemik skleroz; sistemik lupus eritematozus; sağkalım Connective Tissue Disease associated Pulmonary Arterial Hypertension in the Modern Treatment Era Am J Respir Crit Care Med Vol 179. pp , 2009 Originally Published in Press as DOI: /rccm OC on October 17, 2008 den Türkçe ye çevrilmiştir. Internet address: Copyright ATS. These articles are published by arrangement with ATS KISA BAKIŞ Konu Hakkında Bilimsel Bilgi Sistemik skleroz (SSc) ile ilişkili pulmoner arteriyel hipertansiyon (PAH) tarihsel olarak kötü bir prognoza sahiptir. Egzersizin tetiklediği ve solunum sistemi hastalığı ile ilişkili SSc-PAH ın ya da diğer bağ dokusu hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkan PAH ın sonuçlarına ilişkin pek az şey bilinmektedir. Bu Çalışmanın Pratiğe Katkısı SSc-PAH hastalarının sağkalımları modern tedavi çağında geçmişe göre daha iyidir. Solunum sistemi hastalığıyla ilişkili pulmoner hipertansiyonu olan hastaların sağkalımları düşüktür. SLE-PAH, SSc- PAH tan daha iyi bir prognoza sahiptir. Bağ dokusu hastalığıyla ilişkili pulmoner arteriyel hipertansiyon (BDH-PAH) tarihsel olarak kötü bir prognoza sahiptir; gelişmiş tedavilerin ortaya çıkışından önce sistemik sklerozu (SSc) olan hastaların %45 inde sağkalım oranı 1 yıldı (1). Ancak, BDH-PAH ın Birleşik Krallıktaki tedavisi önemli ölçüde değişmiştir. İlk olarak, idiyopatik PAH da kullanılan gelişmiş tedavilerin her üç grubunun da prostanoidler, endotelin reseptör antagonistleri ve fosfodiesteraz-5 inhibitörleri- BDH-PAH ı olan hastalarda da pulmoner hemodinamikleri ve fonksiyonel durumu iyileştirdiği gösterilmiştir (2-7). İkinci olarak, bütün erişkin BDH-PAH hastalarına tanı konulması, reçete yazılması ve tedavisi beş pulmoner hipertansiyon (PH) merkezinde yapılmak üzere merkezileştirilmiştir. Bu, tek bir ülkedeki BDH-PAH ı olan bütün hastaların özelliklerini, tedavilerini ve sağkalımlarını araştırmak için benzersiz bir olanak sağlamıştır. Daha önceki çalışmalar büyük ölçüde, hastalık prevalansının %7,5 ile %12 arasında tahmin edildiği, SSc ile ilişkili PAH (SSc-PAH) üzerine odaklanmıştır (8,9). Bu tarama programlarının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Sistemik lupus eritematozusda (SLE) hesaplanan sağkalım idiyopatik PAH ta saptanana göre kısmen iyiden daha kötüye dek değişkenlik göstermekteydi (10,11). Bağ dokusu hastalıklarının diğer şekillerindeki PAH konusunda ise daha bile azı bilinmektedir. Birleşik Krallıktaki beş PH merkezindeki havuzlanmış veriler kullanılarak, merkezlerin yetkili kılındığı yıl olan 2001 den başlayarak 5,5 yıllık bir süre içerisinde tanı konulmuş olan bütün insidan olgulardan oluşan bir kohort çalışması yürüttük. SSc-PAH prognozunun modern tedavi çağında iyileşme gösterdiği savını ileri sürdük. Bu benzersiz ulusal kayıt sistemini kullanarak, BDH-PAH ın daha ender görülen formlarının sonuçları ile birlikte SSc-PAH ın insidansını, prevalansını ve prognozu etkileyen faktörleri de belirlemeyi amaçladık. Bu çalışmanın sonuçlarından bazıları bir özet şeklinde daha önce yayınlanmıştır (12). Yöntem Hasta popülasyonu 1 Ocak 2001 ile 31 Haziran 2006 tarihleri arasında Birleşik Krallık PH merkezlerinden birinde ardışık olarak BDH-PAH tanısı almış olan bütün insidan olguların detayları, tanı konulduğu sırada, yerel veri tabanlarına girildi. Bunu takiben bir araştırmacı (R.C.) tanıyı doğrulamak için hasta kayıtlarını incelemek, ve klinik verileri kaydetmek üzere her merkezi ziyaret etti. İstirahat sırasında PAH tanısı konulmuş olan hastalarlardan ortalama pulmoner arter basınçları (Ppa) 25 mm Hg den az, pulmoner kapiller wedge basınçları 15 mm Hg den fazla veya pulmoner vasküler dirençleri (PVD) 240 din. saniye.cm -5 den az olanlar bu kohortun dışında bırakıldı. Egzersizin tetiklediği PAH, egzersiz sırasında 15 mm Hg dan yüksek olmayan pulmoner kapiller wedge basıncı ile birlikte en azından 30mm Hg Ppa olarak tanımlandı. Egzersizin tetiklediği PAH ı olan hastalarda sonraki hastalık progresyonu, daha sonraki sağ kalp kateterizasyonlarında istirahat sırasında PAH gelişmesi olarak tanımlandı. Araştırma başında istirahat sırasında PAH ı olan hastalarda ise progresyon, hem yürüme mesafesinde %20 azalma, hem de Dünya Sağlık Ör- 28 Modern Tedavi Çağında Bağ Dokusu Hastalıkları ile ilişkili Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon gütü (DSÖ, Cenevre, İsviçre) fonksiyonel sınıflamasında artış olarak, ya da bunu takip eden kateterizasyon verileri mevcutsa, hem Ppa hem de PVD de %20 lik bir artış olarak belirlendi. Zorlu vital kapasiteleri beklenen değerin %60 ından az olan hastalar, ya da spirometre sonuçları bulunmadığı takdirde yüksek rezolusyonlu bilgisayarlı tomografide orta ya da şiddetli fibrozisi olan hastalar (akciğer alanlarından üçte birinden daha fazlası tutulmuş) solunum ile ilişkili PH hastaları olarak tanımlandı. Ülke çapında spesifik bir tedavi algoritması kullanılmadı; her merkezde uygun olduğu düşünülen gelişmiş tedavi seçenekleri kullanıldı. İzin verildiğinde ve klinik açıdan uygun olduğunda kombinasyon tedavileri kullanıldı. Hastaların izlemi her bir hastanın klinik gereksinimlerine göre yapıldı. Sağkalımı hesaplamak için, ya ölüm ya da transplantasyon günü, ya da denetleme tarihi olan 26 Ocak 2007, son nokta olarak kullanıldı. Tanı tarihi ilk diyagnostik sağ kalp kateterizasyonunun yapıldığı tarih olarak kabul edildi. Hastane kayıtlarında bu tarih bulunamıyorsa, ilk vizit tarihi kullanıldı. Mortalite durumu, pratisyen hekimler ile temas kurularak ve Ulusal Sağlık Sistemi stratejik iz sürme servisi kullanılarak, PH merkezi kayıtlarından doğrulandı. Bu çalışma güncel tedaviyi tanımlamak için tasarlandığı ve yürütüldüğü için, resmi etik onayların alınması gerekmedi. Ulusal Hasta Bilgilendirme Danışma Grubu, hasta verilerinin kullanımına ilişkin olarak tam olarak bilgilendirildi. İstatistiksel analizler Analizler, SPSS istatistiksel paketi (SPSS, Chicago,İL) kullanılarak yapıldı. Parametrik verileri tanımlamak için ortalama ve standart sapma ya da güven aralığı kullanılırken, parametrik olmayan veriler için ortanca ve çeyrek değerler genişliği kullanıldı. Eşleştirilmemiş kantitatif veriler arasındaki karşılaştırmalar bağımsız t veya Mann- Whitney U testi kullanılarak yapıldı. Kalitatif veriler χ 2 testi kullanılarak karşılaştırıldı. İzole SSc-PAH da sağkalım ile ilgili faktörler, çoklu Cox regresyon analizleri ile incelendi. Regresyon analizlerinin yöntemleri hakkındaki ilave ayrıntılar, çevrimiçi (online) özet içerisinde sunulmaktadır. İki tür yürüme testi kullanılmaktaydı, bu nedenle modellemede bunları tek bir değişken halinde bir araya getirebilmek için, mesafeler ortalamadan olan standart sapmaların sayısına karşılık gelen bir z-skoruna dönüştürüldü. Sağkalım hesaplamaları Kaplan-Meier analizleri ile, karşılaştırmalar log-rank testi ile yapıldı. Ölüm nedeni her zaman güvenilir bir şekilde belirtilmemiş olduğundan, sağkalım istatistiklerinde tüm nedenlere bağlı ölümler kullanıldı. 0,05 ten küçük p değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Sonuçlar Çalışma Popülasyonu Çalışma kohortuna dahil edilmiş olan hastalar şekil 1 de gösterilmektedir. En uzun izlem süresi 6 yıldı, ortalama izlem süresi ise 3.3 yıldı. Veriler öncelikli olarak klinik amaçlarla kaydedilmişti ve bu nedenle başlangıç dönemine ilişkin demografik veriler olguların hepsinde tam değildi. Sağ kalp kateterizasyonunun ayrıntıları, olguların %98 inde, gaz transferine ilişkin veriler %71 inde ve zorlu vital kapasite olguların %79 unda belirtilmişti. Egzersiz kapasitesi olguların %82 sinde, %56 sında 6 dakikalık yürüme testi ve %26 sında artımlı mekik yürüme testi kullanılarak, kaydedilmişti. İzole SSc-PAH hastalarının ve izole SLE ile ilişkili pulmoner arteriyel hipertansiyon (SLE-PAH) hastalarının başlangıç dönemlerine ilişkin pulmoner hemodinamikleri arasında, ikinci gruptaki hastaların daha genç olmasına, daha iyi egzersiz toleransı ve gaz transferine sahip olmalarına karşın (Tlco; Tablo 1), anlamlı bir fark bulunmuyordu. SSc-PAH İzole SSc-PAH hastalarında bir, 2 ve 3 yıllık sağkalım sırasıyla %78, 58 ve 47 idi. İzole SSc-PAH hastalarındaki sağkalım solunum sistemi hastalığıyla ilişkili PH u olanlarınkinden daha iyiydi (Şekil 2). İkinci gruptaki hastaların daha düşük gaz transferi ve egzersiz toleransına sahip olmalarına ve beyaz olmama olasılıklarının daha yüksek olmasına karşın, bu iki grubun pulmoner hemodinamikleri arasında anlamlı bir fark yoktu (Tablo 1 e bakınız). SSc-PAH için uygulanan tedaviler İzole SSc-PAH ı olan hastaların %62 si gelişmiş monoterapi, %28 i kombinasyon tedavisi aldı ve %10 u gelişmiş tedavi almadı. Tek ilaçla tedaviye başlanan ve bunu takiben bir başka ilaç eklenen hastalar, kombinasyon tedavisi almış olarak sınıflandırıldı. Tek ilaç tedavisi alanların %68 i endotelin reseptör antagonisti, %17 si prostanoid ve %15 i fosfodiesteraz 5 inhibitörü aldı. İzole SSc-PAH hastalarında mortalite prediktörleri Tek değişkenli analizler 60 yaşından genç hastaların, 70 yaşındaki ya da daha yaşlı hastalara kıyasla daha iyi bir sağ kalıma sahip olduğunu gösterdi. (Tablo 2). DSÖ fonksiyonel sınıf III veya IV, sınıf I ya da II ile karşılaştırıldığında iki kattan daha fazla ölüm riski ile ilişkiliydi (p=0,002). Daha yüksek bir ortalama sağ atrial basınca, Ppa ya, PVD ye ve total pulmoner dirence sahip olan hastalarda ölüm riski daha yüksekti. Daha yüksek kardiyak indeks, ortalama mikst venöz oksijen satürasyonu (Sv O2 ), gaz transferi ve yürüme mesafesi azalmış ölüm riski ile ilişkiliydi. Çoklu değişken analizleri; TABLO 1. BAŞLANGIÇ DÖNEMİNE İLİŞKİN DEMOGRAFİK VERİLER İzole SSc PAH Solunum sistemi ile ilişkili SSc-PH İzole SLE-PAH (n=259) (n=56) P Değeri* (n=28) P Değeri Yaş, yıl 63,9 (10,5) 57,9 (11,4) 0, (12,9) 0,001 Kadın, % , ,06 Irk 96/4 80/20 0,001 70/30 0,001 (beyaz/beyaz olmayan), % Ppa, mm Hg 42.0 (17) 40,0 (17,5) 0,57 48,0 (16) 0,10 Kİ, L/dak/m 2 2,43 (0,73) 2,38 (0,72) 0,66 2,63 (0,63) 0,20 PVD, din s cm (597) 705 (592) 0, (377) 0,90 Sv O2, % 64,1 (9,9) 62,7 (10,5) 0,35 65,0 (7,9) 0,66 Tlco, % 41,5 (14,8) 29,1 (10,1) 0,001 59,2 (12,1) 0,001 DSÖ I ve II/III/IV, % 16/68/16 5/55/40 0,001 15/70/15 0,99 6DYT, m 231 (216) 146 (124) 0, (194) 0,03 Kısaltmaların betimlenmesi: 6DYT= 6 dakika yürüme testi; Kİ: kardiyak indeks; Ppa: ortalama pulmoner arter basıncı; Sv O2 = mikst venöz oksijen satürasyonu; PVD: pulmoner vasküler direnç; SLE-PAH=sistemik lupus eritematozus ile ilişkili pulmoner arteriyel hipertansiyon; SSc-PH/PAH = sistemik skleroz ile ilişkili pulmoner hipertansiyon/pulmoner arteriyel hipertansiyon; TL CO = beklenenin yüzdesi olarak gaz transferi; DSÖ I,II,III ve IV= Dünya Sağlık Örgütü fonksiyonel sınıfları Değerler başka türlü olduğu belirtilmediği sürece ortalama (standart sapma) ya da yüzde olarak verilmiştir *İzole SSc-PAH a karşı solunum sistemi ile ilişkili SSc-PH İzole SSc-PAH a karşı izole SLE-PAH Medyan (çeyrek değerler genişliği) Modern Tedavi Çağında Bağ Dokusu Hastalıkları ile ilişkili Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon 29 TABLO 2. İZOLE SİSTEMİK SKLEROZ İLE İLİŞKİLİ PULMONER ARTERİYEL HİPERTANSİYONDA MORTALİTE PREDİKTÖRLERİ* Tek değişkenli analiz Çoklu analizler Değişken n Tek değişkenli RO P Değeri Çoklu RO P Değeri Yaş yıl 30 0,61 (0,32, 1,16) 0,02 0,66 (0,34, 1,29) 0, yıl 59 0,58 (0,34, 0,96) 0,40 (0,22, 0,71) yıl 86 1,14 (0,76, 1,74) 0,81 (0,52, 1,27) 70 yıl 84 Referans Referans Cinsiyet Kadın 213 Referans 0,15 Referans 0,001 Erkek 46 1,39 (0,89, 2,15) 2,20 (1,36, 3,55) DSÖ I/II 41 Referans 0,002 Referans 0,044 III/IV 218 2,70(1,45, 5,01) 2,26 (1,02, 4,97) Pra, her 5 mm Hg 1,43 (1,22, 1,69) 0,001 Ppa mm Hg 68 Referans 0, mm Hg 62 1,23 (0,69, 2,20) mm Hg 67 2,77 (1,65, 4,67) mm Hg 57 2,30 (1,34, 3,97) Kİ, her 0,5 L/dak/m 2 0,77 (0,67, 0,89) 0,001 PVD, her100 din s cm -5 1,10 (1,06, 1,14) 0,001 TPD ,0 din s cm Referans 0, din s cm ,55 (1,40, 4,65) 866-1,233 din s cm ,51 (1,37, 4,61) 1,234-3,032 din s cm ,69 (2,64, 8,34) SvO 2 % 25,0-60,0 61 Referans 0,001 Referans 0,001 % 60,1-66,0 57 0,40 (0,24, 0,66) 0,36 (0,22, 0,59) % 66,1-70,0 58 0,40 (0,25, 0,66) 0,38 (0,23, 0,63) % 70,1-95,0 57 0,16(0,09, 0,31) 0,17 (0,09, 0,33) Yürüme z skoru -1,70 ten -0,78 e 54 Referans 0,001-0,79 dan -0,007 ye 54 0,56(0,34, 0,91) -0,008 den 0,70 e 52 0,35 (0,20, 0,60) 0,71 den 3,41 e 57 0,21 (0,11, 0,39) Kayıp 42 0,63 (0,37, 1,05) TL CO % Referans 0,001 % ,83 (0,50, 1,37) % ,46 (0,26, 0,83) % ,42 (0,22, 0,78) Kayıp 54 1,39 (0,86, 2,26) FVC % Referans 0,042 % ,83 (0,49, 1,38) % ,72 (0,43, 1,22) % ,62 (0,34, 1,11) Kayıp 32 1,52 (0,86, 2,69) Tanı konulan yıl 2001/02 62 Referans ,96 (0,64, 1,43) 0,83 Kısaltmalar: RO= Risk Oranı; Pra = ortalama sağ atrial basınç; TPD, total pulmoner direnç *n = 259 Değişkenler uygun oldukları yerlerde çeyrekler halinde gruplandırıldı Risk oranları %95 güven aralığı ile verildi Hastaların %10 undan fazlasında bu veriler kayıptır daha genç yaşın, kadın cinsiyetinin, daha yüksek Sv O2 nin ve daha düşük DSÖ fonksiyonel sınıfının sağkalımın bağımsız prediktörleri olduğunu gösterdi. Bağ dokusu hastalığının başlamasından PAH tanısının konulmasına kadar geçen zaman ile birlikte, anti-nükleer, SC1-70 ve anti-sentromer antikor durumlarının sağkalım üzerine etkileri de araştırıldı, ancak hem tek değişkenli hem de çok değişkenli analizlerde anlamsız olarak bulundu. Sv O2 ve DSÖ sınıfına dayanan sağkalım eğrileri şekil 3A ve 3B de gösterilmektedir. Egzersiz sırasında SSc-PAH İstirahat sırasında izole SSc-PAH ı olan hastalarla egzersizin tetiklediği izole SSc-PAH ı olan 42 hastanın sağkalımlarının karşılaştırılma- 30 Modern Tedavi Çağında Bağ Dokusu Hastalıkları ile ilişkili Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon fiekil 1. Çalışma kohortu. BDH-PH/PAH= bağ dokusu hastalığı ile ilişkili pulmoner hipertansiyon/pulmoner arteriyel hipertansiyon; DM/PM= dermatomiyozit/polimiyozit; MBDH=mikst bağ dokusu hastalığı; RA= Romatoid artrit; SLE= sistemik lupus eritematozus; SSc= Sistemik skleroz; İBDH= indiferansiye bağ dokusu hastalığı; BK-PH= Birleşik Krallık pulmoner hipertansiyon merkezi fiekil 3. İzole sistemik skleroz ile ilişkili pulmoner arteriyel hipertansiyonu (SSc-PAH) olan hastaların (A) medyan mikst venöz oksijen satürasyonu değerine ve (B) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) fonksiyonel sınıflamasına göre gruplandırılmış olarak, tanıdan itibaren sağkalımları konulmasından sonraki üç yıl içerisinde gelişmiş tedavilerin kullanılmasını gerektirdi. fiekil 2. Sistemik sklerozu ve izole ya da solunum sistemi hastalığıyla ilişkili pulmoner hipertansiyonu olan hastaların tanıdan itibaren sağkalımları sı Şekil 4 te gösterilmektedir. Egzersizin tetiklediği SSc-PAH ı olan beş hasta daha sonra öldü. Dört hastada esas ölüm nedeni PH ve/ veya sağ kalp yetmezliği olarak kaydedildi. Beşinci hasta karaciğer apsesine sekonder septisemi nedeniyle öldü. Sekiz hastada (%19) hastalık progresyonuna ilişkin kanıtlar bulunmaktaydı, daha sonra tekrar yapılan sağ kalp kateterizasyonu ile istirahat sırasında da PAH tanısı konuldu (Ppa, 35,2±10,2 mmhg; Pulmoner kapiller wedge basıncı, 10,6 ± 2,0 mmhg; kardiyak indeks, 2,58 ± 0,49 L.dak.m-2; PVD, 478±213 din.s.cm -5 ). Tanıdan istirahatte görülen PAH a kadar geçen ortalama süre 838 ± 477 gündü. Yedi hasta (%17) tanının İyi fonksiyonel sınıf ve SSc- PAH İstirahatte izole SSc-PAH ı olan ve başlangıçta fonksiyonel sınıf I ve II de yer alan hastaların sağkalımları, III ve IV üncü sınıflarda yer alan hastalara göre daha iyiyse de, mortalite yine de oldukça yüksekti (Şekil 3B ye bakınız). Kırk bir hastadan 3 ü klinik izlemi reddetti. İzlem sırasında geride kalan hastaların 15 inde (%39) ve izlenmekte olan ve ölen 8 hastadan 7 sinde (%88, tümü gelişmiş tedavi alan) hastalık progresyonunu gösteren kanıtlar saptandı. Hastalık progresyonu 8 hastada hemodinamik olarak, sağ kalp kateterizasyonunun tekrar yapılmadığı yedi hastada ise yürüme mesafesinde %20 azalma ve DSÖ sınıflandırmasında artış kombinasyonu ile doğrulandı. Tanıdan klinik kötüleşmeye kadar geçen ortalama zaman 840 ± 414 gündü. İnsidans ve Prevalans hesaplamaları B.K. nüfusunu 60 milyon olarak kabul ettiğimizde B.K. PH servisi tarafından tanısı konulan istirahatte ortaya çıkan BDH-PAH insidansı, Modern Tedavi Çağında Bağ Dokusu Hastalıkları ile ilişkili Pulmoner Arteriyel Hipertansiyon de her yıl için milyonda 0,68 iken, 2005 te her yıl için milyonda 1,55 e yükselmiştir. B.K. PH servisi tarafından tanı konulan hastaların 31 Haziran 2006 daki popülasyon prevalansı istirahatteki BDH-PAH için milyonda 4,23 ve istirahatteki SSc-PAH için milyonda 2,93 idi. Diğer hastalık tipleri Sırası ile, 1 ve 3 yıllık sağkalım oranları SLE ile ilişkili izole PAH da %78 ve %74, polimiyozit/ dermatomiyozit ile ilişkili olanlarda %100 ve %100, MBDH (mikst bağ dokusu hastalıkları) de %89 ve %63 ve romatoid artrit ile birlikte olanda ise %83 ve %66 idi. SSc-PAH ile karşılaştırıldığında yalnız SLE-PAH (p=0,01; Şekil 5) ve PM/DM-PAH ın (p=0,03) sağkalımları anlamlı derecede daha iyiydi. SLE li hastaların %75 i gelişmiş yöntemlerle tedavi edildi; %86 sına immünsupresyon yapıldı; %11 ine immünosupresif tedavi başlanırken %75 i zaten immünosupresif tedavi almaktaydı.