Preview only show first 10 pages with watermark. For full document please download

Selim Kaya Nın Kırbaç Cezası. Bir çelişki Mi?

Selim Kaya nın kırbaç cezası bir çelişki mi? 2015 yılında ülkemizde en çok Açık yarış kazanan jokey Selim Kaya, alaylıdan mektepli olurken Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi nde aldığı kırbaç cezası sonrası

   EMBED

  • Rating

  • Date

    May 2018
  • Size

    1.5MB
  • Views

    1,535
  • Categories


Share

Transcript

Selim Kaya nın kırbaç cezası bir çelişki mi? 2015 yılında ülkemizde en çok Açık yarış kazanan jokey Selim Kaya, alaylıdan mektepli olurken Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi nde aldığı kırbaç cezası sonrası ceza süresini tamamlamaya başladı. Uzun yıllar önce Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi olmadığı dönemde apranti seçmeleri Veliefendi Hipodromu nda yılın belli bir gününde TJK ve YKK nın ortak karar vererek oluşturduğu bir heyet tarafından yapılırdı. Apranti seçmelerinde sabah idmanlar bittikten sonra saat da apranti adaylarının kendi imkanlarıyla buldukları safkanlarla o gün özel olarak atın üstünde duruş, atı teşvik ediş heyet tarafından değerlendirmeye alınırdı. Özellikle o yıllarda TJK Asli Üyesi rahmetli Şükrü Yurteri nin verdiği notlarla apranti adayları lisans almaya hak kazanırlardı. Selim Kaya, Halis Karataş, Sadettin Boyraz jokey lisanslarını bu uygulama ile aldılar. Yeni nesil apranti adayları yatılı okuyarak disiplinli bir şekilde eğitim öğretim çerçevesinde yarış camiasına kazandırılırken yıllık yarış programlarında çok sayıda apranti yarışları da görmekteyiz. Aprantilik döneminde 5 kg ve 150 yarış hakları tanınması Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi nden mezun olan adaylar için büyük şans olarak, görülebilir. Uzun yıllar önce alaylıktan 1 günde apranti olan jokey adaylarının 5 kg şansları olmadığı gibi yeni nesil gibi serbest at binme şansları da yoktu. Bir eküri antrenörünün yanında çalışmak zorunda idiler. Üstelik yıllık yarış takvimine çok az sayıda apranti yarış konulmaktaydı. Anlaşmalı olduğu ekürinin antrenörü izin verirse apranti yarışında veya diğer koşularda at binebilirdi. Eğer ki antrenör izin vermezse at binemezdi. 50 yarış kazanıp jokey olan özgür kalır, istediği safkana kendi binerdi. Var olan uygulamada antrenör anlaşmalı sistem kaldırıldı. Aprantinin bineceği safkanı kendi seçme kuralı getirildi. Ekrem Kurt, Kadir Altınöz, Süleyman Akdı, Sedat Okumuş, Mümin Çılgın, Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi öğretmenlerinden Aykut Arıcı, Davut Akdı alaylı sistem ile apranti olma hakkı kazandılar. Hangi sistem daha iyi dersek, her iki sisteminde birbiriyle çelişen yönlerinin olduğu kabul edilir bir gerçektir. Selim Kaya ülkemizde ender yetişen jokeylerden yılında en çok Grup yarış kazanan jokey. Çocukluk döneminde yaşadığı sıkıntıları zaman zaman röportajlarında ifade ederken, dünden bugüne süren yaşam yolculuğunda öne çıkardığı hususların her biri ayrı mesajlar verir. TYAYSD ne ait Atçının Sesi Dergisi nin 3. sayısında hatırlayacağımız üzere Selim Kaya şu ifadelere yer vermişti: Haydar Çevik: KÜÇÜK TUNCA ve FINDIK ın Kaya Ailesi ndeki yeri nedir? Selim Kaya: Nuri Dikencik yetiştirmesi CAVİDAN ı babam aldı. Gökhan Gül ün babası Nurittin Gül ün elinde koşuyordu. O zamanki koşullarda at iç kanama geçirdiğinde pek bilinmezdi. Ancak atın burnundan kan geldiğinde kanama geçirdiği anlaşılırdı. O zamanki inanca göre kanama yapan at koşmaz. Çünkü tedavisi yok. CAVİDAN, bir yıl bizde kaldı. KÜ- ÇÜK TUNCA nın annesi CAVİDAN, hamile olarak koştuğu yarışta ikinci oldu. CAVİDAN, KAYA6 diye bir at doğurdu. Ardından GAZEL e çekildi ve KÜÇÜK TUNCA doğdu. KÜ- ÇÜK TUNCA, 7 günlükken babam o zamanki maddi imkansızlıklardan dolayı CAVİDAN ı mahalli yarışlara götürdü. KÜÇÜK TUNCA, süt içmeyi bilmiyor ve biberonu tutamıyordu. Bir anneyi evladından ayırdığın zaman nasıl feryat ettiğine, nasıl ağladığına o gün CAVİDAN kamyona bindirildiğinde tanık oldum. Allah kimseyi evladından ayırmasın. Yüreği olan insan o atın bağrışlarına ve o tayın haykırışlarına dayanamazdı. Babam, CAVİDAN ile mahalli yarışlara gitti. Annem, KÜÇÜK TUNCA ya süt içirmek istese de süt içemiyordu. 7 günlük tay nasıl süt içer? Su bile içmiyor. Anne sütü içmesi lazım. CAVİDAN, mahalli yarışlardan döndüğünde sütü çektiği için babam burnundan süt verdi. Annem, koyunları ve keçileri sağıyordu. Getirdiği sütü KÜÇÜK TUNCA ya veriyordu. O tay, annemi annesi bilmişti. Annem ile birlikte kuyuya gidiyor, birlikte dönüyordu. O zaman maddi imkansızlıklardan dolayı babam böyle davranmak zorunda kaldı, başka seçeneği yoktu. Babam, borçlular ile yaşadığı talihsiz bir olay nedeniyle cezaevine girdi. Babam cezaevine girdikten sonra borçlular kapıya geldi. Amcamlar babamın borcunun bir kısmını ödediler. Remazan ağabeyim askerdeydi. Mustafa ağabeyim sakattı. Onun dışında bütün kardeşler 20 yaşın altındaydık. O zaman 2 anneden 15 kardeşiz. Babam cezaevindeyken bütün kardeşler başka bir köye çobanlık yapmaya gittik. 8 yıl hüküm yedi. 1 yıl sonra Ecevit affından yararlandı. Alacaklılardan biri KÜÇÜK TUNCA ya el koydu. Annem daha sonra rica, minnet ederek atı geri getirdi. Alacaklılar KÜÇÜK TUNCA ya bakamıyorlardı. Çünkü atçılığı bilmiyorlardı. Babam cezaevinden çıktıktan 1 ay sonra Remazan ağabeyim askerden geldi. Babam cezaevinden çıkınca KÜÇÜK TUNCA yı mahalli yarışlara götürdü. Remazan ağabeyim askerden gelince eve gelmeden direkt olarak KÜÇÜK TUNCA nın koştuğu mahalli yarışlara gitti. KÜÇÜK TUNCA, o yarışta 4. oldu. Akabinde Remazan ağabeyim eve geldi. Bir hafta sonra KÜÇÜK TUNCA 4 yarış koştu ve 4 ünü de kazandı. SENEM 12 in yavrusu FINDIK ta bizdeydi. FIN- DIK, küçük bir at olduğu için kumda çıkamıyordu. Bu iki atla biz Kaya Ailesi olduk. Not: Türkiye Yarış Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği ne ait Atçı nın Sesi Dergisi nin 3. sayısında yayınlanan Selim Kaya röportajının tamamını sayfa bitiminde bulabilirsiniz. At sevgisi ile yoksulluğun bütünleştiği bir kişi, yıllarca Halis Karataş ile baş jokeylik mücadelesi içinde yer aldı. Cumhuriyet Koşusu nda abisi Remazan Kaya nın atını fotoda burun farkıyla geçince fair play ödülüne layık görüldü. Zaman zaman yarış camiasında hırçın bir kişi olarak görünmesine rağmen haksızlığa asla tahammülü olmadı. Kendi kararları doğrultusunda yoluna devam ederken yeri geldiği zaman abisi Remazan Kaya ya bile karşı geldi. Ankara 75. Yıl Hipodromu nda aynı koşuda start alan şampiyonlar KAFKASLI ve TURBO nun yarış içerisinde sakatlanması üzerine Selim Kaya: Bazı şampiyon atlar sahibini iyi seçememesinden dolayı şampiyonlukları fazla sürmüyor söylemi ile tarih yazacak bir açıklamaya imza attı. YKK üyelerinden özellikle TJK Asli Üyesi olan bazı üyelerin, Selim Kaya nın kırbaç cezasından dolayı Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi ne tekrar eğitime gönderilmesine karşı olduklarını dile getiren açıklamaları bizzat kendi kulağım ile duydum. YKK nın aldığı bu kararı ulusal basında baştan beri destekleyenler bile YKK başkanı, YKK başkan yardımcısı ve Jokeyler Derneği Yönetimi nin ortak bir toplantı yaparak çözüm süreci oluşturmalarını önerdiler. TJK Başkanı Yasin Kadri Ekinci, Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte kamu oyunda at yarışlarının kumar algısını yıkmak için sosyal aktiviteler çerçevesinde Pony Club şehrinize geliyor, Özgecan Aslan adına Adana Yeşiloba Hipodromu nda yapılan yarış ve anma töreni, engelli çocuklara yönelik etkinlikler yaparlarken diğer taraftan ulusal basın manşetlerinde Selim Kaya nın Ekrem Kurt Apranti Eğitim Merkezi nde kırbaç cezasının başladığı haberlerinin gündem bulması bir çelişkiyi de gün yüzüne çıkartıyor. Kırbaçlar, cezasız kalmasın. Ama toplumda var olan atçılığın kumar algısı geçerliliğini koruyorken caydırıcı, farklı kırbaç cezaları ile TJK nın marka değerine ve Türk atçılığına uzun vadede zarar vermeyecek farklı çözüm yolları bulunması gerekliliği gelinen noktada kaçınılmazdır. Selim Kaya 20 Ocak Çarşamba itibari ile at binebilecek Jokey Selim Kaya nın Avukatı nın 15 Ocak Cuma günü yaptığı açıklaması Müvekkilm jokey S.Kaya nın apr. eğit.merk.gönderilmesne ilişkin işlem KESİN olarak durdurulmş olup, P.tesi deklare olabilecektir KEMAL AKYER Atçılık göbek bağımdan geliyor Türk atçılığının şampiyon jokeyi Selim Kaya, hayatı ile ilgili bilinmeyenleri Atçı nın Sesi ne anlattı. Kaya Ailesi nin başarı mimarlarından yetenekli jokey, en yalın ifadelerle sorularımızı yanıtlarken kimi zaman duygulandık kimi zaman güldük kimi zaman düşündük. Dünden bugüne Selim Kaya nın yaşam öyküsünde bakın neler var Semih Koçer: Jokey olmaya kaç yaşında ve nasıl karar verdiniz? Selim Kaya: Dünyaya geldim, annem ve babamdan sonra atı tanıdım. Köyümüze en yakın okul, 10 kilometre uzaklıktaydı. Kışın kar, yağmur gibi olumsuz hava koşulları nedeniyle okula ulaşım sağlayamıyorduk. O nedenle öğrenimimi tamamlayamadım ancak imkan olsa ve mezun olabilseydim yine hedefim jokey olmaktı. Rahmetli ağabeyim Ali Kaya jokeydi. İlk defa 5, 6 yaşlarında at çalıştırdım, diyebilirim. Bir anımı paylaşacak olursam köyümüze 10 kilometre uzaklıkta 150 metre derinlikte bir kuyu vardı. Kova haline getirdiğimiz araba lastikleri 30 kilo su alıyordu. Kovayı kuyuya indiriyorduk. Annem, atın üstüne beni bindiriyor ve at ile su çekiyorduk. Köyümüze su getirmek inanılmaz zordu. Damızlık yarış atlarımız vardı ve ağabeyimler ile birlikte atlarımızı her sabah, akşam o kuyuya götürüp su içiriyorduk. Bir gün ağabeyimler arkada, ben ise harada yetişen, damızlık ALKOL isimli atımıza binmiş kuyuya gidiyorduk. Ağabeyimler, atları dört nala kaldırdılar. ALKOL, arkadaki atların dört nala kalkan ayak seslerini duyunca o da dört nala kalktı. Eğer yok. Öyle bir çığlık attım ki ALKOL, 50 metre öylece hızla gitti. Süratli attı. Bir baktım attan düşmedim ve dedim ki at uçsun, hiç durmasın. Çok zevkliydi. İnanıyorum ki o zaman melekler beni tuttu. Attan düşseydim jokey bile olamazdım. Çok korkardım, diye düşünüyorum. Semih Koçer: 1993 yılında ağabeyiniz Hasan Kaya ve kardeşiniz Beşir Kaya ile birlikte sınava girerek jokey oldunuz. Rahmetli ağabeyiniz Ali Kaya yaşamını nasıl yitirdi? Selim Kaya: Rahmetli ağabeyim Ali Kaya, 1987 yılında lisansını almış, yılbaşından sonra ata binecekti. Adana sezonu başlamıştı. Bizim o zaman CAVİDAN ve SENEM 12 isimli iki atımız vardı. Ağabeyim Ali Kaya, FAİK isimli safkan ile ilk yarışını kazandı. Ağabeyimin geleceği parlaktı, mahalli yarışlarda at bindiği için tecrübeliydi. Atlarımız C Grubu olduğu için o zamanlar İstanbul a at getiremiyorduk. MART 2015 Babam: İstanbul a gidemiyorum. Zamanın koşulları da güç dedi ve ağabeyim Ali Kaya yı Şanlıurfa ya köyümüze çağırdı. Ağabeyim jokeydi, bize geldi ve 2 ay bizimle kaldı. Bir gün Diyarbakır dan geldiler ve ağabeyim için -Mahalli yarışlarda atımız koşacak. Atımıza binsin dediler. Ağabeyim Ali Kaya, o zaman 17 yaşındaydı. Bende 6-7 yaşlarındaydım. Ağabeyim asgari ücret karşılığında anlaştı ve Diyarbakır a gitti. O zaman koşmak için at bulamıyorduk. Ağabeyim, Diyarbakır da SUZİK diye bir ata bakacaktı. Ağabeyim gittikten 2 gün sonra gece yarısı biz uyurken bir araba gelmiş ve babamı alıp götürmüşler. Çocuklarıma düşman kazandırmak istemiyorum Sabah uyandığımızda babam evde yoktu. Anneme sorduk, babam nerede diye? Annem de: -Ali, attan düşmüş. Hastanedeymiş, gelip babanı götürdüler dedi. 2-3 gün bekledik. O zaman ne elektrik ne de telefon vardı. Köyümüzün yolu patikaydı. Hiç unutmuyorum. Baktık ki ikindi zamanı kırmızı bir minibüs geliyor. Arkasında 2,3 araba daha var. Köyümüz 3 haneliydi. Biri bizim hanemiz, diğerleri amcamların haneleriydi. Hepimiz toplandık. Kimisi düğün, kimisi eğlence kimisi insanlar bir yere gidiyorlar gibi yorumlar yaptı. Yengem: -Görmüyor musunuz, minibüsün üstünde tabut var dedi. Tabii kimse minibüsün üstüne dikkat etmemişti çünkü yoldan araba bile geçmiyordu. Ağabeyimin cenazesi köye gelince köyümüzde kıyamet koptu. Amcamlar, ağabeyime otopsi yapılmasını istediler ancak babam kabul etmedi. Babam gittiğinde ağabeyim vefat etmiş. Onların anlattıklarına göre ağabeyim köyde atı hazırlıyor ve bineğini, seyisliğini yapıyordu gün sonra Elazığ a mahalli yarışa gidecekti. Ağabeyim yolda atı ile giderken yoldan damperli araba geçmiş ve at arabadan ürküp ağabeyimi üstünden atmış. Ağabeyim attan düşüp beyin kanaması geçirerek vefat etmiş. Babam: -Kendi çocuklarıma düşman kazandırmak istemiyorum dedi ve şikayetçi olmadı. Ali ağabeyim vefat ettiğinde henüz çocuktum. Ağabeyimin jokey kıyafetlerini giyerdim. Ben doğduğumda annem göbek bağımı atın ahırına atmış. Atçılık benim için göbek bağından geliyor, diyebilirim. Semih Koçer: Daha önce yayınlanan bir röportajınızda padokta rahmetli Ali Kaya yı hatırlayan babanızın için için ağladığını ifade ettiniz. Selim Kaya: Adana da atlarımız koşuyordu. Çocuktum ve babam ile birlikte padoğa çıkıyordum, jokeyler geliyordu. Babam, padokta iki kelime konuştuğunda üçüncü kelimeyi konuşamadan padoktan ayrılırdı. Babamın 5 evladı jokeydir. Hasan ve Beşir ağabeylerim emekli oldu ancak ben, Mehmet, Ömer yarışçılığa devam ediyoruz. Kaya Ailesi, TJK nın ve Türk atçılığının bir parçasıdır Haydar Çevik: Kaya Ailesi nin başarı tablosunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Selim Kaya: Kaya Ailesi nin Türk atçılığındaki başarısı inkar edilemez. Kaya Ailesi, TJK nın ve Türk atçılığının bir parçasıdır. Nalbanttan jokeyliğe, atçılıktan çiftçiliğe kadar Kaya Ailesi, ülkemiz atçılığının % 20 sini temsil ediyor. Herkes çok iyi bilir ki Kaya Ailesi, her alanda atçılığa katkı sağlıyor. Haydar Çevik: Peki Kaya Ailesi nin başarısı yeterli mi? Selim Kaya: Bence daha iyi olabilir. Babam, SENEM 12 ve FINDIK ın annesini cebindeki tüm parasını vererek, (cebinde tek kuruş parası kalmadan) atı at arabasından alarak, Adana dan Şanlıurfa ya yürüyerek götürdü. 6 gün boyunca, 500 kilometre yoldan bahsediyoruz. Ondan öncede bir atımızı Şanlıurfa ya getirdi. Atın yarışları kötü. En son borçlular, atı ucuza kapmak istediler. Babam atı vermek istemedi. Cebindeki parayla iki somon ekmeği alıp yola çıkmış. ŞİMŞEK 149 isimli atımızı babam Adana dan Şanlıurfa ya iki defa yürüyerek getirip götürdü. Bu aile atçılığa kendiliğinden gelmedi. Haydar Çevik: KÜÇÜK TUNCA ve FINDIK ın Kaya Ailesi ndeki yeri nedir? Selim Kaya: Nuri Dikencik yetiştirmesi CAVİDAN ı babam aldı. Gökhan Gül ün babası Nurittin Gül ün elinde koşuyordu. O zamanki koşullarda at iç kanama geçirdiğinde pek bilinmezdi. Ancak atın burnundan kan geldiğinde kanama geçirdiği anlaşılırdı. O zamanki inanca göre kanama yapan at koşmaz. Çünkü tedavisi yok. CAVİDAN, bir yıl bizde kaldı. KÜÇÜK TUNCA nın annesi CAVİDAN, hamile olarak koştuğu yarışta ikinci oldu. CAVİDAN, KAYA6 diye bir at doğurdu. Ardından GAZEL e çekildi ve KÜÇÜK TUNCA doğdu. KÜÇÜK TUNCA, 7 günlükken babam o zamanki maddi imkansızlıklardan dolayı CAVİDAN ı mahalli yarışlara götürdü. KÜÇÜK TUNCA, süt içmeyi bilmiyor ve biberonu tutamıyordu. Bir anneyi evladından ayırdığın zaman nasıl feryat ettiğine, nasıl ağladığına o gün CAVİDAN kamyona bindirildiğinde tanık oldum. Allah kimseyi evladından ayırmasın. Yüreği olan insan o atın bağrışlarına ve o tayın haykırışlarına dayanamazdı. Babam, CAVİDAN ile mahalli yarışlara gitti. Annem, KÜÇÜK TUNCA ya süt içirmek istese de süt içemiyordu. 7 günlük tay nasıl süt içer? Su bile içmiyor. Anne sütü içmesi lazım. CA- VİDAN, mahalli yarışlardan döndüğünde sütü çektiği için babam burnundan süt verdi. Annem, koyunları ve keçileri sağıyordu. Getirdiği sütü KÜÇÜK TUNCA ya veriyordu. O tay, annemi annesi bilmişti. Annem ile birlikte kuyuya gidiyor, birlikte dönüyordu. O zaman maddi imkansızlıklardan dolayı babam böyle davranmak zorunda kaldı, başka seçeneği yoktu. Babam, borçlular ile yaşadığı talihsiz bir olay nedeniyle cezaevine girdi. Babam cezaevine girdikten sonra borçlular kapıya geldi. Amcamlar babamın borcunun bir kısmını ödediler. Remazan ağabeyim askerdeydi. Mustafa ağabeyim sakattı. Onun dışında bütün kardeşler 20 yaşın altındaydık. O zaman 2 anneden MART 2015 ATÇININ SESİ kardeşiz. Babam cezaevindeyken bütün kardeşler başka bir köye çobanlık yapmaya gittik. 8 yıl hüküm yedi. 1 yıl sonra Ecevit affından yararlandı. Alacaklılardan biri KÜÇÜK TUNCA ya el koydu. Annem daha sonra rica, minnet ederek atı geri getirdi. Alacaklılar KÜ- ÇÜK TUNCA ya bakamıyorlardı. Çünkü atçılığı bilmiyorlardı. Babam cezaevinden çıktıktan 1 ay sonra Remazan ağabeyim askerden geldi. Babam cezaevinden çıkınca KÜÇÜK TUNCA yı mahalli yarışlara götürdü. Remazan ağabeyim askerden gelince eve gelmeden direkt olarak KÜÇÜK TUNCA nın koştuğu mahalli yarışlara gitti. KÜÇÜK TUNCA, o yarışta 4. oldu. Akabinde Remazan ağabeyim eve geldi. Bir hafta sonra KÜÇÜK TUNCA 4 yarış koştu ve 4 ünü de kazandı. SENEM 12 in yavrusu FINDIK ta bizdeydi. FINDIK, küçük bir at olduğu için kumda çıkamıyordu. Bu iki atla biz Kaya Ailesi olduk. Haydar Çevik: Uzun yıllar sonra geçtiğimiz günlerde üç kardeş, Veliefendi Hipodromu ndaki bir koşuda ilk 3 ü tamamladınız. Nasıl bir duygu yaşadınız? Selim Kaya: Ailemiz için gurur kaynağı olmuştur. O yarışı kazanmasaydım jokeyliği bırakırdım Semih Koçer: Ankara 75. Yıl Hipodromu ndaki Cumhuriyet Koşusu nda burun farkı ile ağabeyiniz Remazan Kaya nın atını geçerek fair play ödülü aldınız. Ödülünüzü almaya ağabeyiniz Remazan Kaya ile birlikte gittiniz. Duygu ve düşüncelerinizi anlatır mısınız? Selim Kaya: Cumhuriyet Koşusu nda TAME- RİNOĞLU ile YAVUZCA yı geçtim. Hayatım boyunca unutamayacağım apayrı bir duyguydu. Yarışın son 200 üne geldik, YAVUZCA öndeydi. TAMERİNOĞLU ile YAVUZCA nın 1,5 boy arkasındaydım. YAVUZCA yı görünce daha da çok hırslanıp fotoda birinciliğe uzandım. Ülkemizde Arap atlarının en büyük koşusuydu. Bir tarafta start aldığınız safkan, diğer tarafta rakibiniz aileniz. 200 metre dediğimiz 12 saniye içerisine birçok şeyi sığdırıyorsunuz. Sevinci, korkuyu, mücadeleyi, onuru, gururu her şeyi bir arada yaşıyorsunuz. Allah yüzümüze baktı ve yarışı kazandım. O yarışı kazanmasaydım jokeyliği bırakırdım. Semih Koçer: Yarıştan sonra Remazan Kaya ile yüz yüze geldiğinizde aranızda nasıl bir diyalog gelişti? Selim Kaya: Yarıştan sonra eve gittim. Ağabeyim, Uğur Polat ın babası rahmetli Cesim Polat ile bize geldiler. İlk karşılaştığımızda: -Geçmiş olsun dedim, gülerek. Ağabeyimde gülümseyerek: -Gözün aydın. Atımıza neden binmedin? Atımıza binseydin atımız kazanırdı dedi. -Hangi ata bineyim, bu atı teklif ediyorlar diye ağabeyime akıl danışmıştım. Ağabeyimde bana: -Hangi atı tercih ediyorsan ona bin demişti. Şampiyon ata aşığım Semih Koçer: Daha önceki yıllarda her hipodromda at binen ve zirveyi zorlayan bir jokeyken son yıllarda eküriler ile anlaşıp eküri atlarını idman ettirip koşma kararı aldınız. Gülerce Ekürisi ile başlayan karar değişikliği Kurtel Ekürisi ile devam etti. Selim Kaya nın bu karar değişikliğinin ana sebepleri nelerdir? Selim Kaya: Hangi at iyiyse ona binerim, bu bir gerçek. Gönül bağıma hangi safkan yakın gelirse yarışlarda onu tercih ederim. Şampiyon ata hayır demem çünkü şampiyon ata aşığım. Size ait olan CANGIL a bindiğimde, çalışma stilimi bire bir gördünüz. Bizzat ilgilenirim. Atın her şeyiyle ilgilenmek hoşuma gidiyor. Gülerce Ekürisi ile istemeyerek çalışmaya başladığımın altını çizmek istiyorum yılında Gülnur Hanım, Şahin Yıldırım dan ayrıldı. O zaman ben atlarına biniyordum. Bir gün Gülnur Hanım, beni aradı ve bana : -Ekibimden ayrıldım. Ne yapacağımı bilemiyorum dedi. Bende kendisine : -Size nasıl yardımcı olabilirim? dedim. Gülnur Hanım: -Antrenör olarak sahada kimseyi tanımıyorum. Kimi tavsiye edersiniz? Açıkçası sizden yardım istiyorum deyince bende, Akif Bektaş ile konuştum yılında Akif Bektaş ile komşuyduk. Bektaş, seyislik yapıyordu. Çocukken bizlere ağabeylik yaptı, diyebilirim. Akif ağabeyi, o dönem kimseyle çalışmıyordu. Akif ağabeye durumu anlattım. Kendiside -Sen diyorsan, tamam dedi. Akif ağabeyi ve Gülnur Hanım ile bir araya gelip karşılıklı konuştuk. Nitekim istemeyerek kendimi işin içerisinde buldum. Ekibi getirdik. Burada başarı olması lazım. Başarı olmayınca kendimi sorumlu hissediyorum. Gülnur abla, aile dostumuz oldu. İlk 3 aile dostlarımız içerisinde Gülnur abla ve ailesi vardır. Çok şükür, başarılı da olduk. Mutsuz at koşmaz Haydar Çevik: Yaklaşık 1 yıl boyunca Kurtel Ekürisi ile çalıştınız. Ancak bir anda Kurtel Ekürisi ile yollarınızı ayırdınız. Kurtel Ekürisi ile sizi yol ayrımına götüren sebepler nelerdir? Selim Kaya: Arif Kurtel, bana: -Bizimle çalışmak ister misiniz? Anahtar teslimi şeklinde isterseniz ekibi de değiştirebilirsiniz. Hiçbir şeye karışmayacağım diye teklifte bulundu. Bende: -Jokeyim ve istediğim şampiyon ata binerim. İyi bir jokey olduğunuz zaman herkes atını size getiriyor. Sizde ona göre bir de